Üretimde Güçlü Bir Konum

Ülkemiz, küresel ölçekte önemli bir üretim merkezi haline geldi. Bu konumumuzu daha da güçlendirmek ve değer zincirinde yukarı tırmanmak için önemli adımlar atıyoruz. Son on yılda Ar-Ge harcamalarını neredeyse ikiye katladık. Ancak, gelişmiş ülkelere kıyasla hala düşük olan GSYH içindeki Ar-Ge harcama oranını (%1,4'ün biraz üstünde) artırmaya odaklandık. Özel sektörün Ar-Ge harcamalarındaki payı %50'nin üzerinde olmakla birlikte, devlet de önemli teşvikler sağlıyor. 1300'ü aşkın Ar-Ge merkezi, 300'ü aşkın tasarım merkezi ve 100'ü aşkın teknopark ile güçlü bir ekosistem kurduk. Bu ekosistem, değer zincirinde yükselmemizi ve rekabet gücümüzü korumamızı destekliyor. Dijitalleşme ve inovasyona yatırımlarımız, yapay zeka teknolojilerine olan hazırlığımızı da gösteriyor. Bu yatırımlar, insan sermayesinin geliştirilmesinin yanı sıra fiber optik altyapı, internet erişimi ve geniş bant abonelikleri gibi alanları kapsıyor.

Dijitalleşme ve KOBİ'ler

Türkiye'nin önümüzdeki dönemdeki en büyük zorluğu, KOBİ'lerin dijitalleşmesi ve verimlilik artışının sağlanmasıdır. Büyük ve orta ölçekli şirketler rekabetçi konumda olsa da, küçük işletmelerin dijitalleşme seviyesinin yükseltilmesi gerekiyor. Bu, verimlilik açığını kapatmak ve rekabet gücünü artırmak için elzemdir. Bu nedenle, küçük işletmelerin dijitalleşmesini destekleyici programlar geliştiriyoruz. Dijital becerilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması da bu stratejinin önemli bir parçası. IMF'nin Yapay Zeka Hazırlık Endeksi'nde gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üzerinde yer alıyoruz. Birleşmiş Milletler'in öncü teknolojilere hazırlık endeksinde de kişi başına gelire oranla iyi bir konumdayız. Ancak, veri merkezlerine daha fazla yatırım yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Ar-Ge Yatırımlarının Rolü

Ar-Ge yatırımları, ülkemizin rekabet gücünü artırmada kritik bir rol oynuyor. Değer zincirini yukarı taşımak için bu yatırımları artırmaya devam edeceğiz. Özel sektörün aktif rolüyle, Ar-Ge ekosistemimizi daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Yeni teknolojilere uyum sağlama ve küresel rekabette yerimizi koruma çabalarımızın en önemli unsuru budur. Bu hedef doğrultusunda, hem kamu hem de özel sektörün iş birliğiyle sürdürülebilir bir Ar-Ge ekosistemi oluşturmak için çalışıyoruz. İleri teknolojilerdeki gelişmeleri yakından takip ederek, ülkemizin ekonomik büyümesini ve refahını artırmayı amaçlıyoruz. Bu stratejik yaklaşım, Türkiye'nin gelecekteki küresel rekabette öne çıkmasını sağlayacaktır.